Türk toplumun vazgeçilmezi: Çay

  Türk toplumunun vazgeçilmez alışkanlığı olan çayın insan sağlığına ne gibi etkileri var dersiniz? Çay, işlenmiş bitki yapraklarının kaynatılmasıyla veya haşlanmasıyla elde edilen bir içecek türü ve sofralarımızın, muhabbet ortamlarımızın vazgeçilmezlerinden birisidir.
flat-lay photography of variety of beverage filled glasses
Çay, Camellia sinensis olarak bilinen bitkinin yapraklarından elde edilmektedir. Siyah ve yeşil çayların her ikisi de karşılaştırılabilir miktarda flavonoid içerirler; bununla beraber kimyasal yapıları farklılık göstermektedir.
Bazı çalışmalar  çayın  antioksidan aktivitesi ile oksidatif enzimlerin aktivitesini baskılayarak arterlerde LDL oksidasyonunu ve plak oluşumunu önleyebileceği, böylece de kardiyovasküler hastalık riskini azaltabileceği göstermiştir.  Çayın hipertansiyon üzerine olumlu etkisinin ise düzenli tüketildiğinde mümkün olduğu düşünülmektedir. Epidemiyolojik ve kohort  çalışmalar özellikle yeşil çay tüketiminin kolon mide, pankreas, mesane, özofajeal kanserlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu bildirmektedir.
Flavonoidlerin kan kolesterol konsantrasyonunu düşürür. Flavanoidlerin bu etkiyi miseller içerisindeki kolesterol çözünebilirliğini düşürerek ve barsaktan kolesterol emilimini azaltarak gösterdiğini vurgulayabiliriz.
Ayrıca Çay tüketiminin Diyabet riski ile ilişkili olduğu dair Mediterranean İslands (MEDİS) çalışmasında, yaşlı bireylerde çay tüketiminin günde 1 fincan artışının glikoz seviyesinde 5.9 mg/dL düşüş ile ilişkili olduğu göstermiştir.  Aynı çalışmadan diğer faktörler sabitlendiğinde 150mL çay tüketimi %70 daha düşük diyabet riski ile ilişkili bulunmuştur. Çayın diyabet riskinde azalma sağlayan olası etkisinin mekanizması barsak epitelyumda glikoz taşıyıcılarının aktivitelerini engelleyerek diyetle alınan glikoz tutulumunu azaltması diyebiliriz.

Fakat çay tüketimine anne adayları dikkat etmeli neden mi?

Çayla alınan kafein anneden fetüse geçebilmektedir. Amerikan Besin ve İlaç Birliği (FDA) 1980’de kafeinin uyarıcı nitelikte bir ilaç olduğunu, kafeinle anne karnındaki fetüsün sağlığı arasındaki ilişkilerin kesinlik kazanmasına kadar gebe kadınların kafeinli içeceklerden sakınmalarını bildirmiştir. Bunu izleyen yıllarda yapılan çeşitli araştırmalarda kafeinli içecek tüketimi ile yeni doğan bebeklerdeki sağlık bozuklukları arasındaki ilişkiler konusunda araştırıcılar arasında görüş birliği sağlanamamıştır. Buna karşın, gerek gebelikte en önemli sorun olan kansızlığın, gerekse doğacak bebekte kafeinin neden olabileceği bozuklukların önlenmesi için gebe kadınların kafein içeren çay, kahve, kola, çikolata, kakao gibi maddeleri fazla tüketmemeleri kendilerinin ve bebeklerinin sağlığı açısından önem taşır.

Yorumlar